Sağlıklı ve bakımlı dişlerin özelliği parlak ve beyaz bir görünümde olması, üzerinde diş taşı bulunmaması aynı zamanda lekelerin de olmamasıdır. Dişler bazen genetik faktörlere bağlı olarak doğuştan sarı olabilmekte veya gittikçe koyulaşabilmektedir. Eskiden dişlerin sarı ve koyu renkli olması değişmez bir kader gibi görünürken artık teknolojik gelişmelere bağlı olarak dişler çeşitli yöntemlerle beyazlatılabilmektedir.
Son 10 yıl içerisinde kozmetik diş hekimliği alanında diş beyazlatma işlemi kişilerin en çok rağbet ettikleri ve istedikleri bir tedavi şekli haline gelmiştir. Bu da çeşitli araştırmaların yapılmasını ve teknolojinin bu alanda kullanılmasını zorunlu kılar.
Tıp alanında daha önce farklı sahalarda görülen ve tedavilerde uygulanan lazer sistemi artık diş hekimliğinin de sıkça başvurduğu bir uygulama haline geldi. Artık günümüzde bleaching adı verilen diş beyazlatma tedavilerinde kullanılan lazer, tedavi, süresini kısalttığı gibi aynı zamanda etkisini de artırmakta, kalıcılığını sağlamaktadır.
Normalde kullanılan mavi ışık lazeri aslında diş beyazlatma işlemlerinde yer verilen bir lazer sistemi değildir. Bu konuda hekiminizde ayrıntılı bilgiyi alabilirsiniz.
Diş beyazlatma işlemlerinin ardından yaklaşık 24 saat boyunca dişlerde bir hassasiyet olması normal olarak kabul edilir. Çeşitli macunlar yardımı ile bu hassasiyet de en aza indirgenebilmektedir.
İşlemin ardından dişlerin beyazlaşma süreci bir gün daha devam ettiğinden bu süre zarfında kahve, çay gibi dişin rengini değiştiren ve koyulaştıran maddelerin alınmaması yerinde olacaktır.
