Estetik diş hekimliği uzun vadede fonksiyonel olduğu kadar biyolojik ve yapısal olarak da başarı amacıyla hareket etmektedir. Çünkü doğal görünen ve dışarıdan yapay olduğu anlaşılmayan diş yapmak için renk kadar takılan dişin diş etleri ve kişinin fizyolojik özellikleri ile uyumu, dişin tonu, parlaklığı ve ışığı geçirmesi ve yine doygunluğu da önemlidir. Bu sebeple estetik diş hekimliği bu özelliklerin hepsini bir arada düşünerek kişiye özel dişler yaparak aynı zamanda da etkileyici ve güzel bir gülüş estetiği de oluşturmayı ister.
Zaten estetik diş hekimliği alanında ihtisas yapan diş hekimleri özellikle sanatsal anlamda kendilerini geliştirerek işin içine teknik donanım kadar hayal güçlerini ve öngörü yeteneklerini de koymaktadır. Koruyucu diş hekimliğinin yönlendirmesi ile ülkemizde estetik diş hekimliği oldukça gelişmiş, bu alanda kullanılan teknik malzemeler de çeşitlenmiştir. Son zamanlarda daha az kesim kullanarak en doğal sonuca ulaşma isteği ön plandadır.
Bu alanda en çok metal desteksiz seramik olarak bilinen zirkonyum porselenler kullanılır. Bu porselenlere daha çok arka grup dişlerde yer verilir; çünkü ön grup dişler için daha çok güçlü materyaller kullanılır. Ön grup dişlerdeki opak görüntüyü azaltmak kullanılan malzeme kadar teknisyenin ve hekimin yeteneğine bağlıdır. Bu sebeple dişinizde hangi porselenin ve seramiğin kullanılacağına hekiminiz karar verir ve böylece sizin için en doğal sonuç da alınmış olur. Günümüzde estetik diş hekimliğinde kullanılan materyal ve malzemeler oldukça gelişmiş olduğundan yapılan dişleri gerçeğinden ayırmak oldukça zordur.